Sunday, March 16, 2008

Konusuz Yazı (Without Subject)

(Başlık yazının sonundadır) (The Title is at the bottom)

Bu yazımın konusu yok! Rahatlayınız! Yazının sonuna geldiğinizde anlamış olmanız gereken bir şey yok!
Şöyle arkanıza bir yaslanın. Derin bir nefes alın.

Bu yazıyı okumak için bilgisayar ekranına bakmanız da gerekmez. Mouse’u sağ elinizle yakalayıp, ekranda belirli noktalara tıklamanız da gerekmeyecek. Çünkü yazı zaten kısa olacak. Sayfa çevirişinize gerek yok.

Ha aklımdayken, bu yazıda moral ya da ahlaki bir değer de yok. Dolayısıyla, okuduklarınızı kendi değer yargılarınızla tartıp, doğru ya da yanlış demeniz, bu yazıda amma da abartmış gibi değerlendirmeler yapmanız da gerekli değil…

Heyecanlanmayınız! Kendinizi kaptırıp bir okuyuşta sonuna da gelmeyiniz! Bu yazıyı okuduğunuz da bir şeyler duymanız da gerekemiyor. Çünkü bu yazıda duygu yok…

Diyeceksiniz ki bu sefer imla kurallarına, dil inceliklerine, seçtiği kelimelere de itina göstermemiş… Sahiden umrumda değil böyle şeyler… Normalde benim için önemli olan anlatmak istediğim düşünceyi en iyi şekilde ifade etmektir. Gerisi boş… Ama tabii tahmin edeceksiniz, bu yazının ifade ettiği hiçbir şey yok, bir şey anlatmak gibi bir derdi de yok…

Sizden hiçbir isteğim de yok, doğrudan ya da dolaylı. Bu yazıyı size sonuna kadar okutacağım diye bir çabam da yok…

Diyeceksiniz ki, o zaman niye bu yazıyı bitirmeğe çalışyorsun. Hayır, öyle bir çabam da yok. Bu yazı gittiği kadar gidecek… Yarım kalmağa ya da bitmeğe kendisi karar verecek… Yani bu yazının benim ideallerimle, hırslarımla bir ilişkisi de yok…

Peki, ben ne yapıyorum? Yazı yazdığım kesin. En azından fiziksel olarak… Acaba bu yazıyı göndermeli miyim Niyazi Beye, kaygısı başladı şimdi… Acaba basar mı, muzipliği bir de… Ama bunlar önemli değil…

Acaba şimdiye kadar yazdıklarımı ne yapmalıyım? En iyisi çöpe atmak galiba…

Şimdi bu bir yazı oldu mu yani? Eğer oldu ise niye bu da bir cümle değil? “dfbşjb,o wr,ğpmwrgNoğ rg N”.
Kusura bakmayın, anlaşılamadığı kesin… Yalnızca klavye üzerinde parmaklarımın tepinmesi denebilir…

Yahu, ben ne yapıyorum şimdi?

BİLİNÇ ve BENLİK ÜZERİNE